23 Nisan 2009 Perşembe

Atatürk'ün eğitime verdiği önem ve eğitim alanında yaptıkları

Atatürk'ün eğitime verdiği önem ve eğitim alanında yaptıkları


Bundan tam seksen yıl önce 29 Ekim 1923’de kişi özgürlüğü ve millet egemenliğine dayanan bir yönetim biçimi olan Cumhuriyeti ilan ederek Türk toplumunun siyasi,sosyal,kültürel ve ekonomik yapısına yeni bir şekil ve ruh verenler, bu yeni yapıyı koruyarak geliştirecek olan yeni nesilleri milli, çağdaş,laik ve demokratik bir eğitim sistemi kurmayı da ihmal etmemişlerdir. Kurtuluş Savaşının lideri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’in temel dayanağı olan milli egemenliğin milli birliğin ise milli kültürle sağlanacağını, bunun da ancak milli eğitimle mümkün olabileceğini çok iyi biliyor ve görüyordu. Bunun içindir ki Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları,Türk ulusunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracak olan milli ve çağdaş eğitim sistemini oluşturma ve bu kapsamda eğitimi yenileştirme çalışmalarına daha vatanımızın düşmanlardan temizlenmeye çalışıldığı Kurtuluş Savaşı yıllarında başlamıştır. 9 Mayıs 1920’de mecliste okunan ilk programda eğitim alanında yapılmak istenenler açıklanırken, eğitim kurumlarının bilimsel ve modern esaslara göre yeniden düzenleneceği,milli mizacımıza, tarihi,coğrafi ve sosyal özelliklerimize uygun yeni bilimsel ders kitapları hazırlanacağı belirtilmektedir. 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Milli Eğitim Kurultayı adıyla Ankara’da yapılan toplantıda Mustafa Kemal özetle şu konular üzerinde durmuştur:
* Ulusumuzun gerilemesinde eğitim en önemli etkenlerden biri olmuştur.
* Devlet yapısında açılan yaraları sarmak için en büyük çaba eğitim alanında gösterilmektedir.
* Ulusumuz, silahlarıyla olduğu kadar, kafasıyla savaşmak, başarı göstermek zorundadır.
* Savaş günlerinin zorluklarına rağmen bir eğitim programı yapılmalı mevcut şartlar içerisinde uygulanmalıdır.

Mustafa Kemal bu konuşmasında öğretmenlere de mesajlar vermekte; öğretmenlerin milleti yetiştirmek gibi kutsal bir görevi üstlendiğini ve öğretmenleri kurtuluşun öncüleri arasında gördüğünü açıklamaktadır. İkinci önemli konuşmasını 1 mart 1922’de yapmıştır. Konuşmasında özetle şu görüşlere yer verir:
* Hükümetin en verimli ve en önemli görevi milli eğitim işleridir.
* Eğitimde başarıya ulaşmak için milli ve çağdaş bir eğitim programı izlenmelidir.
* Milli eğitim politikasının temel amacı; halkı, köylüyü eğitmek ve bilgisizliği gidermek olmalıdır.
* Orta ve yüksek öğretime de önem verilmelidir.
* Eğitim işe ve uygulama yöntemine dayanmalıdır. kültürümüz yüceltilmelidir.

Okul; genç beyinlere, insanlığa saygıyı, ulus ve yurt sevgisini, bağımsızlık şerefini öğretir. Çocuklarımıza ve gençlerimize verebileceğimiz öğrenim sırrı ne olursa olsun, onlara temel olarak; ulusuna, Türkiye’ye ve T.B.M.M.’e düşman olanlara direnmenin gereği öğretilmelidir. Atatürk bir konuşmasında ise öğretmenlere şöyle seslenir; “Öğretmenler, ordularımızın kazandığı zafer,sizin ve sizin ordularınızın kazandığı zaferi için, yalnızca bir zemin hazırladı... gerçek zaferi siz kazanacak ve yaşatacaksınız”.
Yukarıda da belirtildiği gibi Türk Ulusunun kurtarıcısı ve en yüksek medeniyet seviyesine çıkmasını isteyen Atatürk’ ün eğitime verdiği önem anlaşılmaktadır. Burada bize düşen görev en iyi şekilde çalışıp, çalışıp maksimum seviyede ailemize, milletimize ve insanlığa faydalı kişiler olmaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder

kpss, kpds, ssk sorgulama, tarım bağkuru, kpss tercihleri
Küfür/spam/işime gelmeyen yorumları silerim :)

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | JCpenney Printable Coupons